Çorat,  kanolanın yörede yeterince ekilmediğini belirterek, ‘’Oysa, Türkiye’nin hemen her bölgesinde yetişebilen kanola yüzde 40-45 yağ oranı ile önemli ve sağlıklı bir yağ bitkisidir. Bu nedenle ekiminin yaygınlaşması ülkemizin bitkisel yağ açığının giderilmesine de önemli katkı sunacak’ dedi.
Çorat, yörede hasadı tamamlanan kanolanın kilosunun 1 lira 10 kuruştan  alıcı bulduğunu bildirdi.
 Kanolanın üreticiye ekonomik getirisini buğday ile karşılaştırma yaparak açıklayan Çorat, ‘’Buğdaydan sonra ikici ürün ekimi iki hafta gibi bir süre gecikiyor. Oysa önce kanola ardından yine yağ bitkisi olan soya ekimi iyi bir münavebedir. Yani, iki hafta gibi bir sürede buğday hasat edilinceye kadar soya çoktan ekilmiş oluyor’’ diye konuştu.
Kanoladan sonra soya ekmekle hem toprağın boş bırakılmadığını hem de ekstra verim elde edildiğini anlatan Çorat, şunları kaydetti:
‘’Soyada her bir günlük erken ekim dönüm başına artı 10 kilo ekstra verim demektir.
Yani 10 gün öncesinden ekildiğini hesap edersek bu aşağı yukarı 100 kilo yapıyor. Buğdayın ardından  ekilecek ikinci ürün soyanın verimi takriben 250–300 kilo iken,  kanolanın arkasına ektiğimiz soyadan dönüme 400 kilogramın üzerinde verim  alabiliyoruz.’’
 
-BUĞDAYIN CAZİBESİ KALMADI-
 
Oana Çorat,   Çukurova’da artık buğday ekiminin çok büyük bir cazibesi kalamadığını savunarak,  şöyle devam etti:
‘’Kanolanın masrafı aşağı yukarı buğdayla aynı diyebiliriz.  Ancak, parasal getirisi buğdaydan daha fazla. Bir dönüm buğday tarlasından bu yılki ortalama verim 500 kilo oldu. Buğdayın kilosu ise 65 kuruştan satılıyor. Bir dönüm kanola ise dönüme minimum 300 kilo veriyor. Onun fiyatı da aşağı yukarı 1 lira 10 kuruş ile 1 lira 20 kuruş  arasında. Ama burada çok önemli bir husus var; kanolanın destekleme primi kiloda 40 Kuruş. Buğdayın primi ise 5 kuruş.  Bu nedenle çiftçilere buğday yerine kanolayı öneriyoruz. Fiyat avantajının yanı sıra, buğday saçak köklü bir  bitki, kanola ise dik köklüdür. Dolayısıyla tarlaya bir münavebe getiriyor. Çünkü bizim buradaki çiftçimiz zaten hep mısır ekip duruyor, o da saçak köklüdür.’’
Oana Çorat, Bioyakıt Kanunu ile de kanolanın öneminin daha iyi anlaşılacağını belirterek, ‘’Kanola biodizele en uygun bitki. Bu nedenle  kanola ekmek hem üreticinin hem de ülke ekonomisinin lehine olacak’’ dedi.
Üretiiyi Kanola ekimini teşvikte sanayicilere de görev düştüğünü vurgulayan Oana Çorat, ‘’Sanayicilerimiz aynı fiyata dışardan kanola ithal etmek yerine üreticinin ürününü sözleşmeli ekimle satın alırsa hem ülke ekonomisi kazanır hem de sanayici daha kaliteli kanola satın almış olur. Hatta, sanayicilerimiz üreticiye istediği tür kanolanın tohumunu da verebilir’’ dedi.
Çorat, kanolanın sağlıklı beslenme için de önemli bir bitki olduğunun uzmanlar tarafından vurgulandığını sözlerine ekledi.